Türkiye’de sermaye piyasası araçlarının ihraç performansı, bu yılın ilk 9,5 ayında olağanüstü bir yükseliş trendi sergiledi. Yurtiçinde ve yurtdışında gerçekleştirilen tahvil ve benzeri borçlanma araçlarının toplam hacmi, 2 trilyon lirayı aşarak rekor seviyeye ulaştı. Bu rakam, yalnızca geçen yılın tamamını geride bırakmakla kalmadı, aynı zamanda yüzde 8,2 gibi bir oranla bu büyümeyi taçlandırdı. Ekonomideki yüksek faiz oranlarının ve reel olarak değer kazanan Türk Lirası’nın bu artışı destekleyici etkileri olduğu ifade ediliyor. Uzmanlar, bu ivmenin 2024 yılı boyunca da devam edeceğini öngörüyor. Mevcut veriler ışığında, sermaye piyasası araçlarının önümüzdeki yılın da zirvede tamamlanmasına katkı sunması bekleniyor.
Son dönemde küresel çapta arz edilen sermaye piyasası araçlarının, Türkiye ekonomisindeki pozitif trendlere paralel olarak hız kazandığı gözlemleniyor. Yabancı yatırımcının ilgisini çeken istikrarlı tahvil ihraçları, finansal piyasaların likiditesini artırırken, yerli yatırımcının da bu büyüme sürecine dahil olmasını sağladı. Ayrıca, artan faiz oranlarının yatırımcılar üzerinde yarattığı caydırıcı etkisinin tersine çevrilmeye başlanması, piyasalara olan güveni güçlendirdi. Türkiye, bu süreci yönetirken, getirilerdeki cazibeyi artırmak ve piyasa istikrarını sağlamak amacıyla çeşitli stratejilere başvurdu. Yılın ilk 9,5 ayındaki bu rekor büyüme, güçlü ekonomik politikalardan ve piyasaların hızla değişen ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik etkin düzenlemelerden kaynaklanıyor.
Önümüzdeki dönem, tahvil ihraçlarında daha fazla rekorun kırılabileceğine dair beklentilerle şekilleniyor. 2024 yılı ve sonrası için ekonomistler, sermaye piyasalarında güçlü ve istikrarlı bir büyümenin süreceği konusunda hemfikir. Yüksek faiz politikalarının yanı sıra reel para birimi değerlerinin ekonomik stabiliteyi desteklemesi, bu alandaki gelişmelerin sürekliliğini artırıyor. Tahvil borçlanmalarında yaşanan bu dikkat çekici gelişmeler, Türkiye’nin hem iç piyasalarda hem de uluslararası finansal arenalarda daha güçlü bir konuma gelmesine olanak tanıyabilir. Şu anki veriler ve olumlu piyasa sinyalleri, bu ivmelenmenin sürdürülebilir olduğunu ortaya koymaktadır.