Yapay zeka teknolojileri üzerine yoğunlaşan OpenAI, Meta, Alphabet, Snap, Character.AI, Instagram ve xAI gibi dünya çapında tanınan teknoloji şirketleri, çocuklar ve gençler üzerindeki potansiyel olumsuz etkiler nedeniyle hukuki yaptırımlarla karşı karşıya kaldı. ABD’de bir grup ebeveyn, bu teknolojilerin genç bireylerin zihinsel sağlığına ve genel gelişimlerine zarar verdiğini iddia ederek yasal süreç başlattı. Dava, özellikle yapay zeka destekli sohbet botlarının genç kullanıcılar üzerindeki psikolojik ve sosyal etkilerini vurguluyor. Bu durum, günümüzün hızla büyüyen yapay zeka sektöründe etik ve sorumluluk konularını bir kez daha gündeme taşıdı.
Davacıların iddialarına göre, teknoloji şirketlerinin yapay zeka tabanlı ürünleri genç bireylerin algısını ve davranışlarını etkiliyor. Özellikle sohbet botları, kullanıcıların duygusal durumlarını manipüle edebilecek şekilde programlanmış ve bu durum, çocuklar arasında yalnızlık, depresyon ve düşük özsaygı gibi sorunları tetikleyebiliyor. Ebeveynler, bu teknolojik araçların gençlerin sağlıklı bir çevrimiçi deneyim yaşamasını değil, daha fazla zaman geçirmelerini ve dolayısıyla şirketlerin kar oranlarını artırmayı hedeflediğini söylüyor. Bu iddialar, teknoloji devlerinin etik çözümler üretip üretmediği konusunda ciddi eleştiriler doğurdu.
Ayrıca davada, bu platformların genç kullanıcıların gizliliğini ihlal ettiği ve topladıkları kişisel verileri uygun olmayan şekillerde kullandığı da ifade ediliyor. Ebeveynler, çocukların özel bilgilerinin korunamaması veya kötüye kullanılmasının sadece bireysel zararlarla sınırlı kalmadığını, aynı zamanda toplum sağlığı ve gelecek nesiller için ciddi riskler oluşturduğunu savunuyor. Bu durum, teknoloji sektöründe hem regülasyonların daha sıkı bir şekilde uygulanmasını hem de yapay zeka araçlarının daha etik bir çerçevede geliştirilmesini gerektiriyor.
Teknoloji şirketleri ise genellikle bu tür iddialara karşı, amaçlarının kullanıcı deneyimini iyileştirmek olduğunu savunuyor ve belirtilen zararlı etkilerin bilimsel olarak kanıtlanmadığını ifade ediyor. Ancak bu savunmalar, kamuoyundaki endişeleri yatıştırmakta yeterli olmuyor. Uzmanlar, yapay zeka teknolojisinin doğru bir şekilde kullanıldığında eğitim, sağlık ve çeşitli alanlarda büyük faydalar sağlayabileceğini belirtse de, sürecin kontrolsüz bir şekilde ilerlemesinin toplumda derin çatlaklar oluşturabileceği konusunda uyarıyor. Şimdi tüm gözler, hukuk sürecinin nasıl gelişeceğine ve bu davanın teknoloji şirketleri üzerinde nasıl bir etki yaratacağına çevrilmiş durumda.