Tartışmalara yol açan son olayda, ABD’nin eski başkanı Donald Trump, ünlü TIME dergisinin kendisini kapak fotoğrafında kullanmasına dair sert eleştirilerde bulundu. Trump, sosyal medya platformlarında yaptığı paylaşımla, söz konusu kapağın yalnızca kendisini yanlış yansıttığını değil, aynı zamanda ‘tarihin en kötü kapağı’ olabileceğini ifade etti. Derginin yayına sunduğu görsel, Trump’a göre onun “tuhaf” bir şekilde resmedildiğini gösteriyordu. Bu çıkış, daha önce de medya ile sıkça gerginlik yaşayan Trump’ın, basınla olan karmaşık ilişkisini bir kez daha gözler önüne serdi.
TIME dergisi, dünya çapında etkili kapak tasarımları ve çarpıcı içerikleriyle tanınan bir yayın organı olarak, Trump döneminde de birçok kez tartışmaların odağı haline gelmişti. Ancak bu kez Trump’ın sert tepkisi, sosyal medyaya taşınarak geniş çaplı bir etkileşim yaratmayı başardı. Eski başkan, paylaşımında fotoğrafın görsel yönünün kendi imajını bilinçli olarak olumsuz bir şekilde yansıttığını ima etti. Bunun yanı sıra, bu tür medya çalışmalarının kamuoyundaki algıyı manipüle etmeye yönelik bir araç olarak kullanıldığını öne sürdü. Trump’ın eleştirileri üzerine, TIME cephesinden ise henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
Trump ile medya arasındaki gerilim, başkanlık dönemi de dahil olmak üzere kariyeri boyunca sık sık gündeme gelmişti. Özellikle kendisine yönelik eleştirileri ‘yalan haber’ olarak yaftalayan Trump, basın kuruluşlarına yönelik ağır ithamlarda bulunmayı alışkanlık haline getirmişti. TIME’ın bu kapağı üzerinden gelişen son kriz, medyanın rolü ve liderler üzerindeki etkisi konusundaki tartışmaları bir kez daha alevlendirdi. Diğer yandan, Trump’ın açıklamaları, destekçileri arasında geniş yankı buldu ve tartışmaya yeni bir boyut kazandırdı. Bu olay, toplumun farklı kesimlerinde medya organlarının etik sorumlulukları üzerine de düşünülmesine neden oldu.