Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nın ardından önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Güler, Gazze’de yaşanan insani trajedinin sona erdirilmesi ve bölgede istikrarın sağlanması adına Türkiye’nin hiçbir sorumluluktan kaçınmayacağını vurguladı. Gazze’de ateşkes sağlanmasından büyük bir memnuniyet duyduklarını belirten Güler, Türkiye’nin barış ortamının korunması için çok uluslu iş birliği mekanizmalarında yer alacağını aktardı. Türkiye’nin uluslararası alandaki yapıcı rolünün altını çizen Güler, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Gazze’de kurulması planlanan çok uluslu Görev Gücüne dahil olmaya hazır olduğunu ifade etti. “Türkiye, her daim mazlumların yanında olmuştur ve olmaya devam edecektir,” diyen Bakan, bu sürecin uluslararası toplumun ortak çabasıyla başarılı bir şekilde yürütülmesi gerektiğini dile getirdi.
Güler’in açıklamaları, NATO çatısı altında bir araya gelen savunma bakanlarının ortak görüşleriyle örtüşüyor. Toplantıda Gazze’deki insani durumun daha da kötüye gitmemesi adına uluslararası koalisyonların önemine dikkat çeken liderler, bölgeye istikrar getirme konusunda ortak adımlar atma kararı aldılar. Türkiye’nin bu süreçteki aktif rolüyle bölgesel barış ve güvenliğin sağlanmasına doğrudan katkı yapacağına işaret edildi. Bakan Güler, TSK’nın hem askeri profesyonelliği hem de bölgede edindiği tecrübelerle bu görev için hazır olduğunu belirterek, Türkiye’nin insanlığa olan sorumluluğunu bir kez daha vurguladı.
Gazze’deki kriz, uluslararası toplum için bir test niteliğinde oldu. Bu bağlamda, NATO’nun hem askeri hem de diplomatik çerçevede çözüm üretme çabalarına Türkiye’nin verdiği destek büyük önem taşıyor. Bakan Güler’in ifadeleri, Türkiye’nin hem kendi bölgesi hem de dünyanın diğer çatışma alanlarında oynadığı etkin rolün altını çizdi. Türk Silahlı Kuvvetleri, barış ve güvenlik görevlerinde edindiği tecrübelerle uluslararası iş birliklerine her zaman değer katmış ve kriz bölgelerinde sürdürülebilir çözümler sunma konusunda kilit aktörlerden biri olmuştur. Türkiye’nin bu inisiyatifi, Gazze’deki insani krizin hafifletilmesi ve sivil halkın korunması adına umut verici bir adım olarak değerlendiriliyor. Güler, bu sürecin insani perspektiften ele alınmasının ve siyasi çıkarların ötesine geçilmesinin elzem olduğunu ifade etti.