Türkiye, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak ve çevresel sorunlara çözüm üretmek amacıyla önemli bir adım attı. Cumhurbaşkanlığı tarafından yayımlanan genelgeyle, Ulusal Döngüsel Ekonomi Stratejisi ve Eylem Planı’nın (2025-2028) detayları Resmî Gazete’de duyuruldu. Bu strateji ve plan, doğal kaynakların daha verimli kullanılması, atık miktarının azaltılması ve yeşil ekonomiye geçiş sürecinin hızlandırılması gibi öncelikleri içeriyor. Hükümetin çevre odaklı bu yeni yaklaşımı, ekonomik kalkınmayı doğayla uyumlu hale getirmeyi amaçlıyor.
Ulusal Döngüsel Ekonomi Stratejisi ve Eylem Planı, ekonomiyi çevresel sürdürülebilirlikle birleştiren önemli bir yol haritası sunuyor. Planın merkezinde, doğal kaynakların sürdürülebilir yöntemlerle kullanılması ve çöp olarak görülen atıkların değerlendirilebilir ekonomik kaynaklara dönüştürülmesi bulunuyor. Ayrıca plan, karbon emisyonlarının azaltılmasını ve yenilenebilir enerji yatırımlarına öncelik verilmesini hedefliyor. Bu kapsamda, enerji üretimi ve tüketimi gibi kritik sektörlerde daha çevre dostu teknolojilerin geliştirilmesi teşvik edilecek.
Uzmanlar, bu stratejinin yalnızca çevresel değil, aynı zamanda ekonomik açıdan da birçok fayda sağlayacağını belirtiyor. Döngüsel ekonomi modeli, ekonomide kaynak verimliliğini artırarak işletme maliyetlerini düşürme potansiyeline sahip. Bunun yanı sıra, yeni iş kolları ve girişimcilik alanlarının önünü açarak istihdama da katkı sağlayacak. Özellikle geri dönüşüm, atık yönetimi ve sürdürülebilir üretim gibi alanlarda geliştirilecek yeni teknolojilerin, Türkiye’nin küresel rekabet gücünü de artırması bekleniyor. Plan, 2025-2028 döneminde uygulanarak ülkenin çevresel duyarlılığını artıracak somut adımları içermesiyle dikkat çekiyor.
Türkiye, bu modern yaklaşımıyla Avrupa Yeşil Mutabakatı gibi uluslararası girişimlerle de uyum sağlamayı amaçlıyor. Uzun vadede, sürdürülebilirlik konularında daha kapsayıcı bir ekonomi modeli oluşturması beklenen bu planın, aynı zamanda iklim değişikliğiyle mücadelede Türkiye’nin lider konumda olmasını sağlayacağı öngörülüyor. Hükümetin kararlılığı ve özel sektörün desteğiyle, bu stratejinin başarılı sonuçlar doğurması bekleniyor.
