Philip Morris Türkiye Genel Müdürü Filiz Yavuz Diren ve Diageo Türkiye Genel Müdürü Bahar Uçanlar, iş dünyasında dijital dönüşümün yeni bir çağ açtığını ve yapay zeka (AI) teknolojilerinin bu dönüşümdeki merkezi rolünü değerlendirerek önemli mesajlar verdi. İki sektör devi, özellikle hız, verimlilik ve sürdürülebilirlik konularında iş dünyasının nasıl bir yol haritası izlemesi gerektiğine dair vizyonlarını paylaştı. Yapay zekanın, yalnızca süreçleri otomatikleştirmekle kalmayıp aynı zamanda karar alma mekanizmalarını daha akıllı ve etkili hale getirdiğine dikkat çektiler. Ayrıca, dijital teknolojilerin tarım sektörü ve tedarik zinciri yönetiminde de devrimsel bir etki yaratacağı vurgulandı.
Bahar Uçanlar, Diageo gibi global ölçekte bir şirketin hızla dijitalleşen dünyada uyum sağlayabilmesinin temel taşlarından birinin yapay zeka odaklı yeniliklere adapte olmak olduğunu belirtti. Tüketici davranışlarının hızla değiştiği bir çağda, veriye dayalı stratejiler geliştirmenin ve dijital araçlardan yararlanmanın hayati önem taşıdığını ifade eden Uçanlar, “Yapay zeka yalnızca bir yenilik değil, aynı zamanda iş süreçlerinde sürdürülebilir büyümenin anahtarıdır” dedi. Ayrıca, tarım teknolojilerinin hem çiftçilerin verimliliğini artıracağını hem de kaynak israfını önleyerek, çevresel etkilerin azaltılmasına katkıda bulunacağını sözlerine ekledi. “Dijitalleşme, sadece şirketlerin değil, tüm ekosistemin daha dayanıklı hale gelmesi için kritik bir araçtır,” diye konuşan Uçanlar, COVID-19 sonrası şekillenen bu yeni iş dünyasında, yenilikçiliğin öne çıkacağı bir dönem beklendiğini dile getirdi.
Philip Morris Türkiye Genel Müdürü Filiz Yavuz Diren ise işletmelerin dijital dönüşüm stratejilerini uygularken çalışanların eğitimine ve bu dönüşümü hızlandıracak altyapı yatırımlarına öncelik vermeleri gerektiğini söyledi. “Teknolojiyi yalnızca benimsemek yetmez; onu etkin bir şekilde iş modelimize entegre etmeliyiz,” diyen Yavuz Diren, Philip Morris olarak yapay zeka destekli analiz araçları ve akıllı tarım uygulamalarıyla verimliliği artırdıklarını belirtti. Yavuz Diren ayrıca, yapay zekanın tüketici beklentilerini tahmin etmede ve daha kişiselleştirilmiş çözümler sunmada kritik bir rol oynadığını da vurguladı. Bu yaklaşımın, günümüzün hızla gelişen rekabet ortamında şirketlere önemli bir avantaj sağladığını ifade etti.
Her iki lider de, 2026’ya giderken başarıya ulaşmanın en önemli unsurlarından birinin iş dünyasının çeviklik ve yeniliklere açık olma yeteneği olduğunu belirtti. Dijital teknolojilerin yalnızca mevcut sorunlara değil, gelecekte oluşabilecek krizlere karşı da çözümler sunduğu bir dönemi yaşadıklarını ifade ettiler. Bu nedenle, iş dünyasında yapay zekayı ve dijital araçları stratejik olarak kullanmanın artık bir tercih değil, bir zorunluluk haline geldiğine dikkat çektiler. Uçanlar ve Yavuz Diren’e göre, şirketler bu teknolojilerle uyumlu stratejiler geliştirdiğinde, yalnızca kendi operasyonları için değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir gelecek için de önemli adımlar atmış olacaklar.