İstanbul Büyükçekmece Adliyesi’nde yaşanan şok edici bir soygun, güvenlik kamerası görüntüleriyle gün yüzüne çıktı. Emanet Bürosu’ndaki görevli zimmet memurunun, İstanbul merkezli 19 farklı ilde düzenlenen sahte vatandaşlık operasyonlarında ele geçirilen altın ve gümüş gibi ziynet eşyalarını zimmetine geçirdiği tespit edildi. Olay, hem adalet camiasında hem de toplumda büyük yankı uyandırırken, detaylar skandalı daha da büyüttü. Kamera kayıtlarında, memurun emanet kasasına ait değerli metallerin çıkarılması ve kaçırılması anbean görüntülendi.
Soruşturma kapsamında elde edilen bilgiler, şüphelinin yalnız çalışmadığını ve olayın birçok kişinin iş birliğiyle gerçekleştiğini ortaya koydu. İncelemelere göre, operasyon sonrası emanet bürosuna teslim edilen ziynet eşyaları sistematik bir şekilde çalındı. Altın ve gümüşlerin taşınma sürecinde memurun usulsüz bir şekilde hareket ettiği belirlenirken, bu eylemin nasıl fark edilmediği ve gerekli kontrollerin neden sağlanmadığı soruları gündeme taşındı. Yetkili makamlar olayla ilgili kapsamlı bir soruşturma yürütürken, görgü tanıkları ve ilgili personelin ifadelerine başvuruluyor.
Türkiye geneline yayılan sahte vatandaşlık çetesini çökertmek için yapılan dev operasyonun ardından bu tür bir hırsızlık olayının yaşanması, emniyet ve adli mekanizmalarda denetim prosedürlerinin tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Uzmanlar, adliye gibi kritik kamu kurumlarında daha sıkı güvenlik ve denetim mekanizmalarının devreye alınmasının önemine dikkat çekiyor. Sivil toplum kuruluşları ve hukuk çevreleri, olayın tüm detaylarının kamuoyuyla paylaşılmasını ve sorumluların adil bir şekilde yargılanmasını talep ediyor. Bu olay, güvenlik açıklarının neden olabileceği büyük çaptaki kayıpları bir kez daha ortaya koymuş oldu.






























