Enflasyon ve ekonomik zorluklar, asgari ücretle geçinen vatandaşların alım gücünde ciddi bir erimeye neden oluyor. Yılbaşından bu yana, asgari ücretlinin kazancıyla edinebileceği altın miktarı 3.6 gram azaldı. Benzer şekilde, döviz kurlarındaki artış nedeniyle yaklaşık 100 dolarlık bir kayıp yaşandı. Bu durum, vatandaşların temel ihtiyaçlarını karşılama noktasında büyük bir baskı oluşturuyor ve ekonomik dengeler üzerindeki etkisi giderek artıyor.
Türkiye’de asgari ücretle geçinen bir çalışanın bir Cumhuriyet altınına sahip olabilmesi için yaklaşık 2 ay boyunca para biriktirmesi gerekiyor. Ancak bu süre zarfındaki olası enflasyon artışları ve döviz kurlarındaki değişimler, bu hedefi daha da zorlaştırabilir. Ekonomistler, sürdürülebilir bir alım gücünün sağlanabilmesi için ücret artışlarına paralel olarak fiyat istikrarının da sağlanması gerektiğini vurguluyor. Özellikle enflasyon oranının yükselişte olduğu dönemlerde, gelir artışlarının yeterli gelmediği ve hanehalkının satın alma gücünde ciddi kayıplar yaşandığı belirtiliyor.
Yükselen yaşam maliyetleri, özellikle temel ihtiyaç ürünlerinde fiyat artışını hızlandırıyor. Vatandaşların en çok harcama yaptığı gıda, konut ve enerjideki yüksek fiyat artışları, asgari ücretlinin harcama bütçesindeki yapısal sorunları daha görünür hale getiriyor. Çözüm önerileri arasında, uzun vadede enflasyonun düşürülmesi, döviz kurlarında istikrar sağlanması ve asgari ücret belirleme süreçlerinde daha gerçekçi verilerin kullanılması yer alıyor. Bu hedefler doğrultusunda yapılacak reformların, gelir dağılımını iyileştirmede ve ekonomik eşitsizliği azaltmada önemli bir rol oynayacağı ifade ediliyor.
