Antalya’nın Manavgat ilçesinde bir hayvanat bahçesinden kaçan aslanın saldırısından sağ kurtulan Süleyman Kır, yaşadığı travmanın etkisinden hâlâ kurtulamadığını belirtti. Olay anına ilişkin yaşadığı korku dolu dakikaları unutamadığını dile getiren Kır, saldırının fiziksel yaralarının iyileşmiş olmasına rağmen psikolojik izlerini derin bir şekilde hissettiğini söyledi. Yaşanan bu trajik olay, hem yerel hem de ulusal basında geniş yankı uyandırırken, Kır’ın açıklamaları sürecin düşündürücü yönlerini bir kez daha gündeme taşıdı. Özellikle aslanın öldürülmesinden duyduğu üzüntüyü paylaşan Süleyman Kır, farklı bir müdahale yöntemiyle hem kendi güvenliğinin hem de hayvanın hayatının korunabileceğini vurguladı.
“Aslan rüyalarıma giriyor, sürekli onunla mücadele ettiğimi, ondan kaçmaya çalıştığımı görüyorum” diyen Kır, bu travmatik deneyimin uyku düzenini ve günlük hayatını nasıl etkilediğini de samimi bir şekilde anlattı. Olay günü aslanın bulundukları bölgeye hızla yaklaştığını fark ettiğini ifade eden Kır, “Her şey bir anda gelişti. Kaçmaya çalıştım ama çok güçlüydü, sonrasında ne olduğunu bile hatırlamıyorum,” sözleriyle korku dolu anları aktardı. Olayın ardından hayatta kalmayı bir mucize olarak gören Kır, saldırının ardından aldığı psikolojik destekle hayata tutunmaya çalıştığını söyledi. Ancak yaşadığı bu dramatik tecrübe, sadece bireysel bir travma olmanın ötesinde hayvanların barındırıldığı tesislere yönelik güvenlik tedbirlerini de tekrar tartışmaya açtı.
Hayvanat bahçelerindeki güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, bu tür olayların önlenebilir olduğu görüşünde birleşiyor. Süleyman Kır’ın başına gelen bu olay, sadece fiziksel olarak değil, insanlarda bıraktığı psikolojik etkiler nedeniyle de trajik bir deneyim olarak hafızalara kazındı. Bölgedeki yerel hayvan koruma dernekleri ise konuyla ilgili farklı bir boyuta dikkat çekti; aslanın öldürülmek yerine uyuşturucu iğneyle etkisiz hale getirilerek yakalanması yönünde daha etkili müdahale yöntemlerinin tercih edilmesi gerektiğini savunuyor. Bu görüş, olay sonrası toplumda hayvan hakları ekseninde de çeşitli tartışmaların fitilini ateşlemiş durumda. Süleyman Kır ise bir yandan hayatına devam etmeye çabalarken, diğer yandan bu tür olayların bir daha yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınmasını umut ediyor.
