Avrupa’daki bazı siyasi partilerin Türkiye ile yeterince dayanışma içinde olmadığını vurgulayan açıklamalar dikkat çekti. Son dönemlerde Avrupa siyasetinde sürekli gündemde olan güvenlik ve iş birliği konularının, dayanışma anlayışını gölgelemesine karşı bir uyarı niteliği taşıyan açıklamalar PES (Avrupa Sosyalistler Partisi) Kongresi’nde dile getirildi. Bu kritik toplantıya katılan temsilciler, hem Türkiye hem de Avrupa için hayati önem taşıyan sorunların siyasi manevralara kurban edilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Sosyal demokrat çizgisiyle bilinen temsilciler, iş birliğinin bir pazarlık konusu olmaktan çıkarılmasının zaruri olduğuna vurgu yaptı. Türkiye’nin, özellikle son yıllarda artan bölgesel krizlere rağmen Avrupa’nın önemli bir paydaşı olduğuna dikkat çeken açıklamalar, daha önce benzer şekilde gündeme gelen dayanışma eksikliğini yeniden tartışmaya açtı. Siyasi liderlerden biri toplantıda, Avrupa’nın uzun vadeli güvenlik ve istikrar hedefleri doğrultusunda kısa vadeli menfaat oyunlarına başvurmaması gerektiğini belirterek, “Bu tür yaklaşım, bölgeler arası güveni yeniden inşa etme çabalarına zarar verebilir,” dedi. Avrupa’nın güvenlik kaygılarının anlaşılır olduğu ancak dayanışmanın bir pazarlık unsuruna dönüştürülmesinin kabul edilemeyeceği açıkça söylendi. Bölge içindeki taraflar arasında sık sık tekrar ettiği görülen diplomasi tabanlı çözüm arayışlarına rağmen, iş birliğinin salt siyasi kazançlara odaklanarak dar bir çerçeveye hapsedildiği eleştirisi gündem oldu. Uluslararası alanda yaşanan bu tür olumsuzluklar, sadece bölgeler arasında değil, kendi içinde de güven eksikliği yaratabileceği uyarısını beraberinde getirdi. Kongrede yapılan konuşmalarda, sosyal demokrat değerlerin altı çizilirken, bu ilkelerin tavizsiz bir şekilde hayata geçirilmesinin Avrupa için hayati olduğu yeniden hatırlatıldı. Dayanışma kültürünün, toplumsal ilerlemenin ve bölgesel istikrarın temel taşı olduğu sıkça vurgulandı. Günümüzün zorlu küresel koşullarında özellikle doğrudan iş birliği ve iletişim kurmanın tek taraflı yaklaşımlar yerine, ortak çözümler sağlayacak bir temel oluşturması gerektiğine değinildi. Bunun yanı sıra, çözüm süreçlerini etik normların gölgesine bırakarak, siyasi kazanç temelinde ilerlemenin Avrupa’nın uzun yıllardır şekillendirdiği değerler sistemiyle çeliştiği ifade edildi. “Avrupa güvenliğini korumaya yönelik atılması gereken adımlar konusunda Türkiye kilit bir ortağımızdır,” diye belirten liderler, hem bölgedeki krizleri çözebilmek hem de tüm tarafların güven ve iş birliği içinde ilerlemesi gerektiğinin altını çizdiler. Kongre, Avrupa ülkelerinin bir araya gelerek karşılıklı anlayış geliştirmesi için atılması gereken adımlar konusunda önemli fikir alışverişine sahne oldu. Toplantıdaki açıklamaların Avrupa siyasetinde ne tür sonuçlara yol açacağı şimdiden merakla bekleniyor.
