ABD’li bağımsız Senatör Bernie Sanders, İsrail’in yıllardır süren Gazze ablukasına yönelik sert eleştirilerde bulunarak uluslararası dikkatleri bir kez daha Filistin’deki insani kriz üzerine çevirdi. Gazze’de ağırlaşan durum, temel ihtiyaçlara erişimde yaşanan ciddi sorunlar ve insani yardımların engellenmesi gibi konular dünya genelinde kaygıları artırıyor. Sanders, Senato’daki oylamada İsrail’e yönelik sınırsız desteğin artık gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti. Sanders’a göre, bu destek sadece insani değerlerle çelişmekle kalmıyor, aynı zamanda ABD’nin uluslararası itibarını ve stratejik duruşunu da olumsuz etkiliyor.
Sanders, konuşmasında İsrail’in uyguladığı şiddet politikalarının bölgedeki tansiyonu yükselttiğini ve Gazze’de milyonlarca insanı zor yaşam koşullarına mahkûm ettiğini vurguladı. Gazze halkının yaşadığı bu trajik durum, temel sağlık hizmetlerine ulaşamama ve beslenme yetersizliği gibi hayati sorunları beraberinde getiriyor. Sanders, “Bu koşulları desteklemeye devam edemeyiz. İnsan hakları ve adalet tüm halklar için eşit şekilde savunulmalıdır,” diyerek ABD’nin politikalarını yeniden gözden geçirmesinin gerekliliğine işaret etti.
İsrail’e yönelik eleştiriler yalnızca Sanders’la sınırlı kalmadı. Bazı diğer senatörler de ABD’nin, Orta Doğu’da barış ve istikrarın sağlanması için tarafsız bir yaklaşımla hareket etmesi gerektiğini belirtti. İsrail’in Filistinlilere yönelik politikalarının uluslararası hukuka uygun olmadığı ve bölgede barışı sağlamak yerine çatışmayı körüklediği ifade edildi. Sanders ve diğer isimler, ABD’nin insan haklarına öncelik vermesi gerektiğini ve mevcut koşullarda İsrail’e verilen desteğin sürdürülmesinin bu değerlerle örtüşmediğini savundu. Özellikle Gazze konusunda uluslararası kamuoyunun harekete geçmesi gerektiği ve insani yardımın artırılmasının şart olduğu dile getirildi.
Gazze halkı, yıllardır süren abluka ve çatışmalar nedeniyle ciddi bir insani krizle mücadele ediyor. Elektrik kesintileri, temiz su kaynaklarına erişim sıkıntısı ve artan işsizlik oranları, bölgede yaşamı dayanılmaz hale getiriyor. Sanders, bu durumu çözmek için sadece askeri yaklaşımlardan değil, aynı zamanda uluslararası iş birliği ve diplomatik çözümlerden de faydalanılması gerektiğini vurguluyor. ABD’nin bu süreçteki rolünün İsrail’in hesap verebilirliğini sağlamak ve taraflar arasında adil bir denge kurmak üzerine inşa edilmesi gerektiği ifade ediliyor. Hem ABD Senatosu’ndan hem de uluslararası toplumdan, bölgedeki bu şiddet döngüsünü sona erdirmek için daha etkili adımlar atılması bekleniyor.