Diyarbakır’da 2015 yılında bir mağarada bulunan ve kimliği tespit edilemeyen bir kadının cansız bedeni, yıllar süren çalışmaların ardından sonunda kimliklendirildi. Katledilen kişinin, tam 10 yıl önce kaybolan Gülizar Bingöl olduğu belirlendi. Ceset ilk bulunduğunda, mağaranın ıssız kalıntıları arasında kimsenin fark edemediği bir dram saklıydı. O yıllarda yapılan kriminal incelemelerde kimlik tespiti mümkün olamayınca, cenaze kimsesizler mezarlığına defnedilmişti. Ancak teknolojinin ilerlemesi ve güvenlik güçlerinin kararlı çalışmaları, bu trajik olayın üzerindeki sis perdesini araladı.
Olaya dair süreç, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nün özel bir ekibi tarafından yürütülen yoğun bir soruşturma ile yeniden açıldı. Adli tıp uzmanları, kadının yüzünü yeniden şekillendiren bir çalışmayı devreye sokarak, kimliklendirme sürecini başlattı. Yüzlendirme çalışmaları, mağdurun özellikle yakın ailesi ve çevresinden alınan DNA örnekleri ile desteklendi. Sonuçlar, akıl almaz bir aile dramını ortaya çıkardı. Gülizar Bingöl’ün kaybolmasına ilişkin başlatılan soruşturmada, yakın çevresi ve tanıdıkları mercek altına alındı. Nihayet, şüpheli davranışlarıyla dikkat çeken bir yakın akraba, uzun süren takiplerin ardından gözaltına alındı ve cinayeti üstlendi. Şahıs, cinayeti kişisel anlaşmazlıklar nedeniyle işlediğini itiraf etti.
Güvenlik güçlerinden yapılan açıklamaya göre, bu süreç yalnızca suçlunun adalete teslim edilmesiyle değil, aynı zamanda yıllardır kayıp olarak bilinen bir kişinin ailesine kavuşmasını sağlayan bir adalet mücadelesi olarak tanımlandı. Gülizar Bingöl’ün ailesi, olayın çözülmesiyle birlikte derin bir yasa boğuldu. Ancak gerçeklerin ortaya çıkarılması, ailenin yıllardır beklediği bir kapanışı sağladı. Uzmanlar, bu başarının adli teknolojilerdeki gelişmelerin sıkı saha çalışmalarıyla etkin bir şekilde birleştirilmesi sayesinde mümkün olduğunu vurguluyor. Bu çözülme, benzer şekilde faili meçhul kalmış birçok olayın aydınlatılmasına yönelik umut ışığı oldu.
Cinayetin detayları ve zanlının yargılanma süreciyle ilgili adli süreç devam ediyor. Yetkililer, mağdurun ailesine destek olmak adına psikolojik yardım sağlanacağını belirtti. Öte yandan, olayın detaylarını öğrenen toplum, geçmişin bu karanlık hikayesinin aydınlatılmasına sevinirken, aslında benzer birçok hikayenin çözülmeyi beklediğinin de farkına varıyor. Uzmanlar, kaybolan ve faili meçhul kalan vakaların çözülmesinde zamanın önemine dikkat çekerek, geçmişteki bu tür dosyaların yeniden incelenmesinin hem adalet hem de mağdur ailelerin huzuru adına büyük önem taşıdığına vurgu yapıyor.
