İsrail ile Gazze arasındaki gerginlik yine tartışmalı bir konu üzerinden dünya gündeminde. İsrail hükümetinin, Gazze bölgesinde teslim edilen cenazeler için DNA testi yapılmasına izin vermemesi nedeniyle Filistinliler cenazelerinin kimliğini tespit etmede ciddi zorluklar yaşıyor. İsrail’in bu engeli, uluslararası insan hakları grupları tarafından şiddetle eleştiriliyor. Filistinli yetkililer ve sivil toplum kuruluşları, cenazelerin birçoğunda işkenceye dair fiziksel izler olduğunu doğrularken, birçok aile kayıplarının akıbetini öğrenememenin derin acısını yaşıyor. Teslim edilen cenaze sayısının 195’i bulduğu ve bu durumun daha fazla insana kimlik tespiti ihtiyacı doğurduğu bildiriliyor.
İsrail yönetimi, Filistin’den teslim alınan İsrailli rehineler karşılığında bazı Filistinli cenazeleri iade etmeye başladı. Ancak bu adımın insani bir yaklaşımdan çok, siyasi bir taktik olduğu görüşü ağır basıyor. Bölgedeki insan hakları savunucuları, DNA testi yapılmasının önlenmesinin asıl amacının, iade edilen bedenlerin üzerinde yer alan işkence izlerinin uluslararası kamuoyu tarafından öğrenilmesini engellemek olduğuna inanıyor. Bazı cenazelerde açıkça görülen şiddet ve kötü muamele izleri, Filistinli ailelerin bu konuda adalet çağrısında bulunmalarına yol açtı. Ancak İsrail ile Filistin arasında süregelen çatışmanın doğası gereği, bu tür çağrıların ne kadar karşılık bulacağı ise şüpheli görünüyor.
Öte yandan, DNA testlerinin yapılmasına izin verilmemesi, bölgede işleyen bir diğer insani krizi de ortaya çıkarıyor. Filistinli aileler, sevdiklerinin kimliklerini onaylayamadıkları için defin işlemlerinde büyük sıkıntılar yaşarken, bu durum yas süreçlerini de sekteye uğratıyor. Kimlik tespiti eksikliği, cenazelere ilişkin belirsizliği artırıyor ve ailelerin travmalarını derinleştiriyor. İnsan hakları kuruluşları, İsrail’in bu tutumunun temel insani hakları hiçe saydığını belirterek uluslararası toplumu daha fazla yaptırım ve baskı uygulamaya çağırıyor. DNA testi engeline rağmen adalet arayışını sürdüren Filistinli aileler, sevdiklerinin yaşadığı zulmün dünya tarafından görülmesini ve tanınmasını umut ediyor.
