İngiliz Ordusuna Afganistan’da Savaş Suçu Suçlaması

A soldier takes part in a mission rehearsal exercise by the 3 Commando Brigade (Royal Marines) on Salisbury Plains, Wiltshire, southern England, ahead of their August deployment to Afghanistan, on July 30, 2008. Up to 5,800 troops of the Brigade have taken part in the exercises before joining with units such as 2nd Battalion The Royal Gurka Rifles and 1st The Queen's Dragoon Guards in "Operation Herrick 9" in the Helmand Province. AFP PHOTO/Leon Neal (Photo by LEON NEAL / AFP)

İngiliz ordusunun Afganistan’daki faaliyetlerine ilişkin ciddi suçlamalar gündeme geldi. İngiltere’nin özel kuvvet birimlerinin 2010 ve 2013 yılları arasında Afganistan’da gerçekleştirdiği operasyonlarda sivilleri hedef aldığı ve savaş suçu işlediği iddia ediliyor. Sivillerin yanı sıra, bir buçuk yaşındaki çocukların da bu trajik olaylarda kurban edildiği öne sürüldü. Bu çarpıcı iddialar, hem uluslararası kamuoyunu hem de insan hakları örgütlerini harekete geçirdi.

İddialar, özellikle İngiliz ordusunun Afganistan’daki gizli operasyonları sırasında sivil ölümlerinin örtbas edildiğini ortaya koyan belge ve tanıklıklara dayanıyor. İnsan hakları savunucuları ve bağımsız araştırmacılar tarafından yapılan açıklamalarda, bu dönemde görev yapan özel kuvvet birliklerinin düzenli olarak talimatlara uymadığı ve uluslararası savaş kurallarını ihlal ettiğine dikkat çekiliyor. Özellikle gece baskınları sırasında masum köylülerin ve çocukların da hedef alındığı ifade ediliyor. Yaşananların detaylı bir şekilde araştırılabilmesi için ilgili belgelerin kamuoyu ile paylaşılması ve bağımsız soruşturmalar yapılması talep ediliyor.

Suçlamalar yalnızca askeri operasyonlarla sınırlı değil. Çeşitli kaynaklar, savaş suçu iddialarının ardından olayların kasıtlı olarak örtbas edildiğini ve sorumlu askerlerin yargılanması için yeterli adımların atılmadığını ileri sürüyor. Afgan halkını derinden etkileyen bu olaylar, uluslararası toplumda bir kez daha savaş bölgelerinde insan hakları ihlallerinin önlenmesi gerektiği tartışmalarını alevlendirdi. İngiliz hükümetinin konuya ilişkin açıklamaları ise şu ana kadar sınırlı ve belirsiz kaldı. Ancak insan hakları örgütleri ve uluslararası hukuk uzmanları, detaylı ve şeffaf bir soruşturmanın bir an önce başlatılmasını şart koşuyor.

Exit mobile version