Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Ertuğrul Doğan, Türk futbolunun geleceğiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Doğan, geçtiğimiz günlerde düzenlenen toplantıda Türkiye’nin dört büyük kulübünün yanı sıra diğer birçok kulübün temsilcilerinin de bir araya geldiğini belirtti. Toplantının temel gündem maddesi, futbolun adil ve huzurlu bir zeminde devam etmesi için yapılabilecek çalışmalardı. Ertuğrul Doğan, kulüplerin hem maddi hem de manevi açıdan sürdürülebilir bir sistem arayışında olduklarını vurguladı. “Futbolun herkes için eşit şartlarda ilerlemesi en büyük hedefimiz. Burada tüm kulüp başkanlarımızın desteği bizim için çok kıymetli.” ifadelerini kullandı. Bu görüşmelerin uzun vadede Türk futbolu için bir dönüm noktası olabileceğinin de altını çizdi.
Ertuğrul Doğan, hakkaniyetin ve huzurun sağlanması adına federasyon, hakemler ve kulüpler arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi gerektiğini dile getirdi. Toplantıya katılan kulüp yöneticilerinin, çözüm odaklı bir yaklaşım sergilediğini aktaran Doğan, “Artık Türk futbolunda polemiklerden ziyade yapıcı adımlara odaklanmamız gerekiyor. Taraftarlarımız, kulüplerimiz ve tüm paydaşlarımız bizden bunu bekliyor.” dedi. Ayrıca bu tür toplantıların düzenli hale getirilip, ortak akıl ile daha kalıcı çözümler üretilmesi için adımlar atılacağını da belirtti. Onun vurguladığı gibi, sadece büyük kulüpler değil tüm takımların ortak bir zeminde buluşturulması, futbolun geleceği açısından hayati bir önem taşıyor.
Futbol dünyasında sürekli yaşanan çekişmelerin sadece kulüplere değil, aynı zamanda ligdeki kaliteye ve taraftar ilgisine zarar verdiğine dikkat çeken Doğan, “Türk futbolunun global anlamda daha üst seviyeye çıkabilmesi için önce kendi içimizde düzeni sağlamamız gerekiyor.” diye konuştu. Toplantıda gündeme gelen konular arasında finansal fair play, altyapıların güçlendirilmesi ve hakem performanslarının iyileştirilmesi gibi kritik başlıkların yer aldığı bildirildi. Doğan, alınacak kararların yalnızca bugünü değil, geleceği de faydalı bir şekilde şekillendireceğini belirtti ve bu süreçte birlik ve beraberlikle hareket edilmesinin kaçınılmaz olduğunun altını çizdi.