DHL Global tarafından hazırlanan Küresel Bağlantılılık Takip Aracı raporu, 2025 yılı itibarıyla dünya ticaretinde dikkat çekici değişimlere işaret ediyor. Rapora göre, küresel ticaret, jeopolitik krizler, ekonomik belirsizlikler ve çeşitli ticaret tarifelerine rağmen büyümesini sürdürüyor. ABD-Çin arasındaki ticari ilişkiler zayıflarken, dünya ekonomisinin büyük jeopolitik bloklar arasında bölünmesi konusunda ciddi bir kırılma yaşanmadığına vurgu yapılıyor. Genel olarak, birçok ülkenin ekonomik işbirliklerini güçlendirme çabaları, ticaret trendlerinde iyimser bir tablo çiziyor. Bu durum, küresel ekonomik dayanıklılığın arttığını gösteriyor.
Raporda Türkiye açısından ise oldukça dikkat çekici bulgular yer alıyor. Türkiye, özellikle bölgesel ticaretinde önemli bir değişim trendine girmiş durumda. Mal ticaretinin ortalama mesafe verileri incelendiğinde, 2024 ile kıyaslandığında 2025 yılı itibarıyla yaklaşık 20 kilometrelik bir azalma görülüyor. Bu durum, Türkiye’nin ticaretinde bölgeselleşme eğiliminin güçlendiğine işaret ediyor. Yani, Türkiye’nin özellikle komşu ülkelerle olan ticaret hacmi artarken, küresel ticaret ağı üzerindeki rolünün daha da stratejik hale geldiği görülüyor. Bölgesel işbirliklerinin yoğunlaşması, ekonomik anlamda Türkiye’nin dış ticaretine olumlu yansımalar yapıyor.
Rapor, ayrıca dünya ticaretinde genel olarak olumlu bir büyüme ivmesinin yakalandığını ortaya koyuyor. Belirsizliklerle dolu küresel ekonomi ortamına rağmen, ülkeler arasındaki işbirliği ve ekonomik ilişkilerin genişlemesi, tedarik zincirlerinde önemli fırsatlara kapı aralıyor. ABD ve Çin gibi küresel aktörlerin arasındaki ticari gerilimlere rağmen, diğer ülkeler bu boşlukları fırsata çevirmek için çeşitli hamleler yapıyor. Özellikle bölge ülkeleri arasında ticaretin odak noktası haline gelen entegrasyon çalışmaları, dünyanın ekonomik bağlarını güçlendirmeye devam ediyor.
