Myanmar’daki organize suç merkezlerinin giderek daha karmaşık ve geniş bir ağ haline geldiği ortaya çıkarıldı. Son dönemde elde edilen uydu görüntüleri, bu merkezlerde on binlerce insanın zorla tutulduğunu ve dolandırıcılık faaliyetlerinde kullanıldığını gözler önüne serdi. Daha da çarpıcı olan ise bu faaliyetlerde Elon Musk’a ait Starlink uydu internet hizmetinin önemli bir rol oynadığı gerçeği. Bölgedeki tesislerin, yüksek hızlı internet bağlantısıyla uluslararası dolandırıcılık operasyonlarını kolayca gerçekleştirdiği iddia ediliyor.
Zorla çalıştırılan kişilerin yasa dışı faaliyetlere alet edildiği bu tesisler, geniş çaplı bir insan hakları krizine işaret ediyor. Myanmar’daki bu suç ağını besleyen internet altyapısı ise küresel teknoloji firmalarının rolünü tartışmalı hale getiriyor. Starlink’in sağladığı kesintisiz internet hizmeti, sadece bölgedeki dolandırıcılık ağlarının operasyonlarını güçlendirmekle kalmıyor; aynı zamanda mağdurların dış dünyayla bağlantı kurmasını da imkânsız hale getiriyor. Yerel ve uluslararası insan hakları örgütleri, bu tesislerdeki korkunç koşullara dikkat çekerken, teknoloji devlerinin etik sorumluluklarını hatırlatıyor.
Özellikle zorla alıkonulanların çoğunlukla Asya kökenli olduğu ve internet üzerinden dolandırıcılık yapmaya zorlandıkları ifade ediliyor. Bu kişilerin, yabancı şirketleri ve bireyleri hedef alan yüksek meblağlı sahtekârlık operasyonlarında kullanıldığı belirtiliyor. Durumu daha da kötüleştiren şey ise, yerel hükûmetin ve suç örgütlerinin iş birliği yaptığına dair iddialar. Söz konusu tesislerin yüksek güvenlik önlemleri altında olduğu ve dışardan müdahalenin imkânsız hale geldiği bildiriliyor.
Myanmar’daki bu trajedi, uluslararası toplum tarafından giderek daha fazla dikkat çekmeye başlasa da, sorunun çözülmesi için etkili bir müdahale henüz yapılmış değil. Özellikle Starlink gibi küresel internet sağlayıcılarının dolaylı da olsa bu tür suç faaliyetlerinde kullanılması, teknoloji şirketlerinin operasyonlarını inceleme altına alma gerekliliğini bir kez daha gözler önüne seriyor. İnsan hakları savunucuları, uluslararası arenanın hızlı ve net bir karşılık vermesi gerektiğini savunuyor.