Rusya, Ukrayna savaşıyla bağlantılı artan maliyetleri karşılamak ve bütçe açığını kapatmak amacıyla 2026 yılında kapsamlı bir vergi artırımı planını hayata geçirmeyi planlıyor. Hükümet tarafından alınan bu karar, özellikle işletmeler ve bireyler üzerindeki ekonomik baskıyı artırırken, ülke ekonomisini etkileyen enflasyon baskılarını daha da tetikleyebilir. Uzmanlara göre, bu durum tüketici fiyatlarında kayda değer bir artışa yol açarak ekonomik istikrarı olumsuz yönde etkileyebilir.
Moskova yönetimi, özellikle petrol, doğalgaz ve diğer enerji ihracatlarına yönelik ek vergilerle devlet gelirlerini artırmayı hedefliyor. Ancak bu önlemler, Rusya ekonomisinin temel taşlarından biri olan enerji sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin karlılığını azaltabilir. Ekonomistlere göre, bu tür politikalar uzun vadede yatırımları engelleyebilir ve üretimi kısıtlayabilir. Ayrıca bu adımların, hem yurtiçinde hem de yurtdışındaki enerji pazarlarında fiyat artışlarını beraberinde getireceği belirtiliyor. Enflasyonist baskının yalnızca enerji sektörüne özgü kalmayacağı, tüketim mallarından temel ihtiyaçlara kadar geniş bir yelpazeye yayılacağı öngörülüyor.
Rus hükümeti ise bu kararı, Ukrayna’daki askeri operasyonların yarattığı bütçe yükünü hafifletmek için bir zorunluluk olarak görüyor. Bununla birlikte, vergi artırımları ve buna bağlı ekonomik sıkıntılar, Rus halkı üzerinde ciddi etkiler yaratabilir. Gelirlerin satın alma gücünün azalması, tüketim alışkanlıklarını değiştirebilir ve resmi olarak açıklanan enflasyon oranlarının üzerinde bir fiyat artışı hissedilebilir. Çeşitli uzmanlar, bu tür adımların halk arasında hoşnutsuzluğu artırabileceğini ve hükümetin ekonomik politikalarının daha geniş çapta eleştirilebileceğini ifade ediyor.
Rusya’nın vergi politikalarındaki bu değişikliğin, yalnızca yerel ekonomi üzerinde değil, küresel çapta da etkiler yaratabileceği düşünülüyor. Özellikle enerji kaynaklarına olan bağımlılığı yüksek olan ülkeler, Rusya’daki fiyat artışlarından etkilenebilir. Bu nedenle, planlanan vergilerin etkileri sadece ekonomik bir mesele olmaktan çıkabilir ve jeopolitik bir boyuta taşınabilir. Uzmanlar, bu durumun yalnızca Rusya’nın ekonomik ve siyasi istikrarı açısından değil, küresel ekonomik sistem için de dikkate alınması gereken bir sorun olduğuna dikkat çekiyor.