Türkiye’nin idari yapısında önemli bir değişikliğe gidiliyor. Ülke genelindeki il sayısının 100’e çıkarılmasını öngören düzenlemenin detayları, gündemin en dikkat çekici başlıklarından biri haline geldi. Özellikle büyükşehirlerin yoğun nüfusunu dengelemek ve bölgesel kalkınma hedeflerini hızlandırmak adına yapılan bu planlama, yeni illerin belirlenmesi süreciyle dikkat çekiyor.
Yetkililer tarafından yapılan açıklamalara göre, yeni iller daha önce il olma potansiyeli taşıdığı değerlendirilen ilçelerden seçilecek. Ayrıca nüfus yoğunluğu, ekonomik yapı, tarihi ve kültürel değerler gibi kriterler de belirleyici olacak. Uzun süredir il olmayı bekleyen bazı ilçelerin bu düzenlemeyle nihayet il statüsüne kavuşacağı kaydedildi. Çalışmalarda, özellikle yıllardır ekonomik ve sosyal altyapısı itibarıyla il yapısına uygun değerlendirilen bölgelerin üzerinde duruluyor. Vatandaşların bu süreç hakkında yoğun ilgi gösterdiği ve il statüsü kazanacağı düşünülen bölgeler için şimdiden beklentilerin arttığı belirtiliyor.
İl sayısının artırılması, yalnızca idari bir düzenleme olarak değil, aynı zamanda bölgesel kalkınmayı hızlandıracak bir adım olarak da görülüyor. Daha fazla ilin oluşturulmasıyla merkezi yönetimin yükünün azalması, yerel idarelerin daha etkin çalışması ve kaynakların daha adil dağıtılması hedefleniyor. Öte yandan, uzmanlar bu sürecin yönetimsel, ekonomik ve sosyokültürel dinamikler açısından etkilerinin dikkatlice analiz edilmesi gerektiğine işaret ediyor. Yeni belirlenen illerde yapılacak yatırımlar ve altyapı projeleriyle beraber, istihdam olanaklarının artması ve yerel kalkınma projelerinin desteklenmesi de plan dahilinde bulunuyor. Sürecin önümüzdeki dönemde daha fazla detayla kamuoyuna açıklanması bekleniyor.