Uyuşturucu ticareti dünyasının en büyüklerinden biri olarak bilinen Sinaloa karteline dair ortaya çıkan yeni detaylar, dikkatleri bir kez daha Meksika’nın yeraltı dünyasına çevirdi. Kartelin en önemli liderlerinden Ismael ‘El Mayo’ Zambada’nın ABD’ye teslim edilmesiyle ilgili şaşırtıcı gerçekler, Joaquín Guzmán López’in mahkeme sürecinde gün yüzüne çıktı. Güç ve ihanet temalarıyla örülü bu olay, Zambada’nın bir dönem en yakın müttefiklerinden olan isimler tarafından sırtından bıçaklandığını ortaya koyuyor.
Yakın zamanda ABD’de görülen mahkemede, El Chapo’nun oğlu Joaquín Guzmán López’in suçlamalarına yönelik ifadelere odaklanıldı. Davada, Sinaloa kartelinin gücünü ve iç dinamiklerindeki çatlakları gözler önüne seren itiraflar dikkat çekti. Özellikle Zambada’nın gözaltına alınmasına giden süreçteki satır araları, kartel içinde uzun süredir gizli kalmış bir ihanet zincirini aydınlatıyor. Türkiye’den de büyük ilgi gören Sinaloa karteli haberleri, uluslararası suç örgütlerindeki güven ve sadakat kavramlarının giderek nasıl zedelendiğini bir kez daha ortaya koymuş durumda.
Uzmanlar, bu olayın Sinaloa kartelindeki kırılmalara ve liderlik kademesindeki karmaşaya dikkat çektiğini ifade ediyor. Kartelin kurucuları arasında yer alan El Mayo Zambada, uzun yıllar boyunca Sinaloa’nın fenomene dönüşmüş liderlerinden biri olarak biliniyordu. Ancak ABD’ye teslim edilmesine giden yolda, zamanında en yakın müttefiği olan kişilerin iş birliği yapması olayın en çok konuşulan noktalarından biri oldu. Mahkemede ortaya konan delillere göre, Zambada’ya karşı yapılan bu hamle, gücün ve liderliğin yeniden paylaşımı açısından kritik bir dönemeç.
Her ne kadar Sinaloa karteli, dünya genelinde uyuşturucu ticareti konusunda kontrolü elinde tutmayı sürdürüyor gibi görünse de, liderlik çatışmaları ve ihanetlerin kartelin gücünü zamanla zayıflatabileceği öngörülüyor. Özellikle ABD mahkemelerinde yapılan açıklamaların ardından, Sinaloa’nın küresel ticaret ağları üzerindeki etkisinin daha yakından mercek altına alınacağı düşünülüyor.
