Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde gerçekleşen sıradışı bir olay dünya gündeminde geniş yankı uyandırdı. İngiltere’den ailesiyle birlikte tatil için bölgeye gelen 76 yaşındaki Michael Graley, tatili sırasında hayatını kaybetti. Ancak Graley’in cenazesinde yaşanan trajik bir detay ailesini ve kamuoyunu şoke etti. İngiltere’ye sevk edilen cenazesinin incelenmesi sırasında, Graley’in kalbinin yerinde olmadığı tespit edildi. Bu skandal, hem hukukçuların hem de uluslararası toplumun tepkisini çekti.
Michael Graley’nin beklenmedik ölümünün ardından başlayan bu süreç, sevkiyat sırasında tespit edilen organ kaybıyla iyice karmaşık bir hale geldi. Graley’nin ailesi, ilk incelemelerde ölüm sebebinin belirlenebilmesi için detaylı bir otopsi beklerken, bedenin eksik bir şekilde gönderilmesi olayı bambaşka bir boyuta taşıdı. Kalbin herhangi bir açıklama yapılmaksızın bedeninden alındığı öğrenildi. Aile, konuya ilişkin hukuki yollara başvuracağını ve olayın aydınlatılması için ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti. Yaşanan bu skandalın ardından olayla ilgili yerel yetkililer açıklama yapmadı. Ancak bazı yerel medya kaynakları, olayın ardında yasadışı organ kaçakçılığı şüphelerinin olabileceğini dile getirdi.
Olay, akıllara Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) organ ticaretiyle ilgili uyarılarını ve bölgede artan yasa dışı organ kaçakçılığı endişelerini getirdi. Buna benzer olayların geçmişte nadir de olsa görüldüğüne dikkat çeken uzmanlar, otopsi süreçlerinin sıkı şekilde denetlenmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, cenaze sevkiyatının meydana geldiği süreçteki güvenlik açıklarının, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde ciddi bir kontrolden geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Graley’in kaybolan kalbinin akıbeti hâlâ gizemini korurken, yaşananlar organ nakli ve vücut bütünlüğünün korunmasıyla ilgili global sorunları bir kez daha gözler önüne serdi.
