Honduras’ta halk, devlet başkanını seçmek için sandığa giderken seçim süreci uluslararası platformda geniş yankı buldu. Seçimlerin bu kadar dikkat çekmesinin bir nedeni de ABD Eski Başkanı Donald Trump’ın bu sürece yönelik sert söylemleri oldu. Trump, açıktan destek verdiği aday Nasry Asfura’nın seçilememesi durumunda Honduras’a sağlanan mali yardımları durduracağını ilan etti. Bu açıklama, hem Honduras halkı hem de uluslararası kamuoyu tarafından tepki ile karşılandı.
Trump’ın bu tehdidi, ABD’nin Orta Amerika’daki etkisini yeniden tartışmaya açtı. Özellikle göçmenleri hedef alan politikalarıyla tanınan Trump, Asfura’nın kaybetmesi halinde Honduras’a yönelik mali yardımların son bulacağını vurguladı. ABD, uzun süredir Honduras’a göçle mücadele, güvenlik ve kalkınma yatırımları için önemli ölçüde mali destek sağlıyor. Ancak Trump’ın bu hamlesi, seçim sonuçlarına doğrudan müdahale olarak yorumlandı. Eleştirmenler, bu tür açıklamaların Honduras halkının demokratik tercihlerini baskı altına alabileceğini savundu. Öte yandan bazı analistler, Trump’ın söylemlerinin, kendi siyasi imajını güçlendirmek amacı taşıdığını öne sürüyor.
Honduras’taki seçim, öncesinde ve sırasında ağır tartışmalarla gölgelendi. Trump’ın tehdit içeren açıklamaları kadar, Asfura’yı destekleyen ABD yönetimindeki farklı grupların duruşu da yakından inceleniyor. Honduras halkının çoğunluğu, bu tür dış müdahalelere karşı tepki gösterse de, Trump’ın mali yardımları kesme tehdidinin ülkenin ekonomik istikrarı üzerindeki olası etkileri tartışılmaya devam ediyor. Uzmanlar, ülkedeki yoksulluk seviyesini ve sosyal sorunları dikkate alarak, bu tür yardımları sonlandırmanın hem Honduras hem de ABD için olumsuz sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekiyor. Sonuçlar ne yönde olursa olsun, bu seçimler, iki ülke ilişkilerinde yeni bir dönemin kapısını aralayabilir.