Cumhurbaşkanı imzasıyla Resmi Gazete’nin 15 Ekim tarihli sayısında yayımlanan yönetmelik değişiklikleri, Türk soylu yabancıların Türkiye’de meslek ve sanat icra etmelerine, kamu ya da özel sektörde çalışmalarına ilişkin yeni düzenlemeler getirdi. 1981’den bu yana yürürlükte olan kanunun uygulanmasına yönelik bu değişiklikler, ilk bakışta çalışma şartlarını kolaylaştırıcı düzenlemeler içeriyor gibi görülse de, detaylı incelendiğinde birçok hakkın geri plana itildiği bir tablo ortaya koyuyor.
Yapılan düzenleme, temel olarak Türk soylu yabancıların çalışma izin süreçlerine yeni kriterler ekliyor. 1981 tarihli kanunda, Türk soylu yabancıların ülkede serbest çalışmalarına olanak tanıyan geniş haklar sağlanmıştı. Ancak son değişiklikle birlikte, başta izin süreçleri olmak üzere bazı prosedürlerin daha zorlaştırıldığı ifade ediliyor. Uzmanlar, düzenlemenin yalın bir şekilde “çalışma kolaylığı” amacı taşıdığı algısına karşın, uygulamada aksaklıkların artabileceği endişesini belirtiyor. Bu durum, özellikle çalışma izni bekleyen ya da mevcut izinle çalışan bireylerin planlarını yeniden değerlendirmesine yol açabilir.
Yeni yönetmelik, kamuoyunda farklı tepkilere neden oldu. Kimi çevrelerde, düzenlemenin Türk soylu yabancılar için daha yapılandırılmış ve kontrollü bir süreç getirdiği savunulurken, diğer kesimler bunun bazı potansiyel mağduriyetlere yol açabileceğini öne sürüyor. İş dünyası temsilcileri ise özellikle özel sektördeki büyük istihdam projelerinin bu durumdan nasıl etkileneceğini yakından takip ediyor. Türkiye’nin işgücü piyasası üzerinde önemli etkiler yaratan bu yönetmelikle ilgili detaylar netleşmeye devam ederken, Türk soyluların mesleki ve sanatsal alanlardaki hareket özgürlüğünü sınırlayabilecek maddelerin tartışma yaratmaya devam edeceği görülüyor.
