Türkiye’de zeytin hasadı, özellikle Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde tüm hızıyla başladı. Her yıl heyecanla beklenen bu dönem, hem üreticiler hem de tüketiciler için büyük bir öneme sahip. Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, bu yılki zeytin üretimiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Uçar, 2023 sezonunda zeytin üretiminin yaklaşık 200 ila 250 bin ton arasında gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini belirtti. Bu rakamlar, geçtiğimiz yıllardaki üretim seviyelerine yakın bir düzeyi işaret ediyor. Ancak üretimdeki bu istikrarın market raflarındaki fiyatlara nasıl yansıdığı ise merak konusu. Yetkililer, hasat dönemi sonrası zeytinyağı fiyatlarında yüzde 10’a varan bir artış yaşanabileceğini ifade ediyor.
Bu yılki üretim beklentilerinin, özellikle iç piyasadaki talebe cevap vermesi bekleniyor. Ancak küresel ekonomik dalgalanmalar, enerji maliyetlerindeki artış ve zeytinyağına olan uluslararası talep, fiyatların yukarı yönlü bir seyir izleyebileceği sinyalini veriyor. Özellikle ihracat pazarında Türk zeytin ve zeytinyağına olan büyük ilgi, fiyatlar üzerinde baskı oluşturuyor. Zeytin tarımıyla uğraşan üreticiler, iklim koşulları ve artan girdi maliyetleri nedeniyle bu yıl zorlu bir sezon geçirdiklerini dile getiriyor. Öte yandan uzmanlar, yerli üreticileri desteklemek amacıyla tüketicilerin yerli zeytinyağı tercih etmelerinin önemli olduğunun altını çiziyor.
Zeytin, Türkiye’nin geleneksel mutfağının yanı sıra ihracat açısından da stratejik bir ürün. Özellikle Ayvalık ve Edremit gibi bölgeler, kaliteyle özdeşleşen lezzetleriyle dünya genelinde dikkat çekiyor. Zeytin hasadının başarılı bir şekilde tamamlanmasıyla birlikte fiyatların seyrini, gelecek aylardaki arz ve talep dengesi belirleyecek gibi görünüyor. Hem sektör temsilcileri hem de tüketiciler, artış ihtimaline karşı şimdiden hazırlıklı olunması gerektiğini vurguluyor. Tüketici tarafında ise özellikle mutfak masraflarını yakından takip eden vatandaşların, zeytinyağı fiyatlarındaki değişimlere duyarlı olduğu görülüyor.
Bu sezon zeytin hasadı, yalnızca tarım sektörü için değil, genel ekonomik göstergeler açısından da önemli bir dönüm noktası olacak gibi görünüyor. Raflarda görülecek fiyat değişimlerinin, hem iç piyasa hem de uluslararası pazarların dinamiklerini nasıl şekillendireceği ise önümüzdeki süreçte netleşecek.